Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  PortalliPortalli  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 FERGANA VADİSİ’NDE SAÇLI İŞANLAR HAREKETİ

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
w1Ls0n.
Moderatör
Moderatör
w1Ls0n.


Mesaj Sayısı : 84
Kayıt tarihi : 13/09/07

FERGANA VADİSİ’NDE SAÇLI İŞANLAR HAREKETİ Empty
MesajKonu: FERGANA VADİSİ’NDE SAÇLI İŞANLAR HAREKETİ   FERGANA VADİSİ’NDE SAÇLI İŞANLAR HAREKETİ Icon_minitimeCuma Kas. 09, 2007 9:30 pm

mensup toplulukları başka makalelerimizde ele aldığımız için burada değinmeyeceğiz. (Yaman, 2004a, 2004b) Saçlı İşanlar hakkında sınırlı sayıda Rusça kaynak dışında literatürde ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. (Rusça: Волосатых ишанов, Kırgız Türkçesi: Çaçtuu Eşandar) Fergana Vadisinde ortaya çıkmış ve bugün bize göre artık aktif olmayan bir hareketin adıdır.

“Saçlı İşanlar” adının ortaya çıkışı ile ilgili bazı yorumlar bulunmaktadır. Mambetaliyev’e göre, “Saçlı İşanlar” tarikatının üyeleri uzun çapan, başlarına börk giyip, torba asıp, saçlarını ve sakal-bıyıklarını uzattıklarından “Saçlı İşanlar” diye adlandırılmışlardır. (Mambetaliyev, 1966: 23) Sufilik uzmanlarından Demidov, Türkmenistan, Serahs’ta eskiden kendini Saçlı İşan olarak ilan eden ve halk hekimliğiyle uğraşan bir işandan söz etmektedir ki, bunun Fergana Vadisi’ndeki Saçlı İşanlar tarikatının isimi ile bir benzerlikten öte bir anlam taşımadığı açıktır. (Demidov, 1978: 139)

Bennigsen,[2] Saçlı İşanlar’ı Orta Asya tarikatlarının en dinamik ve radikal tarikatlarından biri ve Laçiler gibi Yesevilik’ten doğmuş bir diğer kol olarak tanımlamaktadır. (Bennigsen, 1988: 116; 2004: 59) Petraş, ise onu Kadiri tarikatının bir kolu olarak değerlendirmektedir. (Petraş, 1981: 81)

Saçlı İşanlar’ın Yesevilikle olan bağlantısına ilişkin ise şu veriler bulunmaktadır. Tarikat üyeleri arasında Ahmet Yesevi’nin “Divan-ı Hikmet” adlı kitabı okunmakta, kendilerini onun müritleri olarak saymakta ve kendilerine en kutsal ziyaretgah olarak Ahmet Yesevi’nin Türkistan’daki ziyaretgahını görmektedirler. Yine Yeseviliğin diğer tarikatlardan ayırıcı özelliği olan kadınların da zikire katılması uygulamasını benimsemektedirler.[3] Bu verilere dayanarak Mambetaliyev, önceki çalışmalarından birinde onun Yeseviliğin bir uzantısı olduğunu ifade etmektedir. (Mambetaliyev, 1966: 11-12.) Daha sonra ise, bu tarikatın yapılanmasındaki ayırıcı özelliğin, önceki Yesevi, Kadiri ve Nakşibendi tarikatlarının işanları, kalpaları[4] ve müritlerinin karşı-devrimci birlikteliğine dayandığı şeklinde biraz daha farklı bir görüş ileri sürmektedir. (Mambetaliyev, 1972: 44) Hiç şüphe yok ki bu hareketin önemli bir özelliği Sovyet ideolojisine karşı örgütlenmiş olmasıydı. Bu örgütlenme biçimi bölgenin sosyal/dinsel yapısının bir sonucu olarak asırlardır süren pir-mürit ilişkisine dayalı ilişkiler ağına dayanmaktaydı. Hareketin yöneticileri aynı zamanda işanlar yani dini önderlerdi. Bu durum Fergana Vadisi’nin asırlardır kurumlaşmış dinsel yapısının doğal bir sonucuydu. Burada İslam dininin örgütlenmiş değişik ekolleri olarak sufi tarikatları, yaşamın her alanında düzenleyici roller üstlenen en önemli kurumlardı. Saçlı İşanlar gibi oluşumların temelinin de işte bu kurumsal altyapıya dayandığını söyleyebiliriz.

Çok gizli bir örgütlenme ağına sahip olan Saçlı İşanlar tarikatı mensupları, Ahmet Yesevi’yi pir olarak kabul etmekteydiler. Yesevi yolunda olduğu gibi bu tarikatın da en önemli ritüeli zikirdir. Zikir sırasında Ahmet Yesevi’nin Orta Asya halklarınca kutsal görülen “Divan-ı Hikmet”inden “hikmet”ler okunur. Zikir uygulaması gerek tarikatın yayılması gerekse tarikatın organize yapılanması bakımından temel öneme sahiptir. Şöyle ki zikir ritüeli, gizlilik gerektiğinde belli bir ibadethaneye ihtiyaç duymayan, evlerde uygulanabilen, Saçlı İşanlar’ın resmi güçlerce izlenmesini zorlaştıran bir özellik sağlamaktadır.

Saçlı İşanlar grubuna tarikatlarda olduğu gibi İşan’a el vermek başka bir deyişle mürit olmak suretiyle girilmektedir. Ancak bunun için onun, İşan veya halifeler tarafından çeşitli sınavlara tabi tutulması gerekmektedir. Bu sınavın temelinde ise pirin buyruğuna itaat ve sır saklama yatmaktadır. Mürit olabilmenin yolu İşan veya halifeler yanında hizmet ederken bu sınavı başarmakla mümkündür. Böylece mürit tarikatın bütün sırlarına vakıf olmaya ve tarikatın hiyerarşisine katılmaya hak kazanarak kendisine verilen görevleri yerine getirmeye başlayabilir.[5]

İncelediğimiz kaynaklarda bu hareketin dinsel yönünden çok siyasal boyutu ön planda gözükmektedir. Hiç şüphesiz bunun nedeni yürütülen rejim karşıtı mücadele idi. Çünkü Fergana Vadisi’nde yaşayan yerli halk Sovyet rejimini yabancı bir işgal gücü olarak görüyor ve Saçlı İşanlar hareketi vb. hareketlerin içerisinde yer alıyorlardı. Sovyet rejimini oldukça uğraştıran Basmacılar olarak bilinen hareketin mensupları da aynı temel üzerinde ortaya çıkmışlardı.

Saçlı İşanlar ile ilgili bilgi veren Sovyet ideolojisinin savunucusu yazarlardan Mambetaliyev’e göre Saçlı İşanlar hareketinin amacı özetle, “...dinin etkisinden hala çıkamayan, siyasi düşünceleri olmayan, sade adamlardan çok sayıda mürit kazanmak, karşıdevrimci unsurları birleştirmek ve Türkistan’daki Sovyet iktidarını yıkmaktı. Tarikat ve onun işan halifeleri yurtdışına kaçmış ve kendi ajanları ile sürekli haberleşerek Basmacıların, Körşirmat’ın, İslam Kurbaşının[6] Abdil-gaziz Maksum’un, Molla Dihkan’ın elindeki güvenilir adamlar olarak hizmet etmişlerdir....” Bu hareketi ortaya çıkaran nedenlerin esas olarak Çarlık rejimi dönemiyle başlayan ve SSCB döneminde devam eden Fergana Vadisi’nde varolan yerleşmiş sosyal yapıya ters uygulamalardan kaynaklandığı anlaşılacaktır. Bu uygulamalar arasında Rusların, verimli ve nüfus yoğun Fergana Vadisi topraklarına yönelik Rus nüfus yerleştirme uygulamaları, çok yönlü olarak yürütülen din karşıtı ateizm uygulamaları, eski sosyo-ekonomik yapının yerine komünist üretim-tüketim ilişkileri modelinin uygulamaya konulması gibi pek çok neden sayılabilir.

Komünist Sovyet rejiminin din karşıtı politikaları ve dine karşı aldığı önlemler tarikatlar şeklinde örgütlenmiş sufi çevrelerin faaliyetlerini gizli olarak yürütmelerine neden olmuştur. Bu durum hem bu gruplarla mücadeleyi zorlaştırmış hem de karşıdevrimci faaliyetleri çok daha tehlikeli ve bilinemez bir hale sokmuştur. Saçlı İşanlar adlı tarikat da bu şekilde Sovyet rejimi ile mücadele eden dini gruplardandı. Laçiler gibi bu topluluğun da tam kuruluş zamanı ve kurucusu hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır.

Saçlı İşanlar tarikatı mensuplarının 1917 Ekim Devrimine kadar sayılarının çok az olduğu söylenebilir. Bazı kaynaklara göre 1880’li yıllarda Ferganalı Kırgızlar arasında cihad düşüncesini yayan böyle bir grup ortaya çıkmıştır. Özbekistan Devlet Arşivi belgelerine göre Fergana Oblastı Savaş Gubernatörünün, Türkistan General Gubernatörüne 1884 yılı 6 Martta yazdığı raporunda Aravan bölgesinin Baybuta Köyü’nde kendisini “Şaçlı İşan” olarak adlandıran bir kişiye rastlandığı ve Soh Vadisi’nde yaşayan Kırgızlar arasında cihad düşüncesini yaydığı belirtilmektedir. (Mambetaliyev, 1972: 44) Eğer bu şahıs bu harekete adını veren “Saçlı İşan” adlı şeyh veya başka isimli biri ama bu tarikatın lideri ise, Saçlı İşanlar hareketinin Çarlık rejimi döneminden başlamak üzere ortaya çıktığı ancak faaliyetlerinin henüz gizli propaganda ve yandaş toplama ile sınırlı olduğu söylenebilir. Bu yıllardan 1930’lu yıllara kadar tarikatın faaliyeti konusunda veri olmamakta, 1930’lu yıllarla birlikte tarikatın faaliyetlerini arttırdığı görülmektedir. Buna göre Saçlı İşanlar’ın başında Kokand’dan gelen Abdumatallib Satıbaldiyev adlı işan bulunmaktadır. Abdumatallib önce Leninabad oblastındaki İsfana rayonunun Giyaz köyünde yaşamış. O yerde “Saçlı İşanlar”ı örgütledikten sonra, Kırgızistan’ın güneyinde işanlık gruplarını örgütlemek amacıyla Oş’taki “Beş Köprik” köyüne gelmiştir. Burada kendisine bağlı gezici işan, kalfa ve müritlerini kullanarak, yeni gruplar oluşturmuş ve işanlık gruplarını teşkilatlandırıp, onlarla birlikte yeni müritler kazanmaya başlamıştır. Lenin Jolu Gazetesi’nde yer alan bilgilerde de 1930’lu yıllarda grubun liderinin Abdumatallip adlı işan olduğu bir müritin anlatımıyla yer almaktadır.[7]

Ancak esas olarak daha sonraki süreçte bu tarikat, Orta Asya’da Sovyet yönetimi ile mücadele yıllarında örgütlenerek güçlenmiş ve Sovyet rejimine şiddetli muhalefeti ile tanınmıştır. Bu durum gerek resmi belgelerden gerekse süreli yayın organlarında yer alan Şaçlı İşanlar ile ilgili haberlerden de görülebilmektedir. Tarikatın faaliyetlerinde İşanlar ve kalpaların oynadıkları aktif rol Sovyet kaynaklarında ele alınmaktadır. Mahkeme kayıtlarına göre hareketin önderi veya önderleri Sovyet rejiminin uygulamalarına karşı propaganda yürütmekteydiler. Mesela müritlere Sovyet rejiminin istediği gibi pamuk değil de buğday ekmeleri söyleniyordu. Ayrıca yeni rejimin uygulamaya koyduğu kolhoz sistemine karşı da hem onun içine girerek hem de dışarıdan çeşitli faaliyetler gerçekleştiriliyordu. Saçlı İşanlar hareketine mensup güvenilir ve yetenekli müritlerin kolhoza girmeleri sağlanarak, başka müritler sağlamak ve zikirler düzenlekle görevlendiriliyorlardı. Gazetelerde yer alan bilgilere göre, Saçlı İşanlar’ın Kolhoz’un yaptığı çalışmaları bozmak için, sufi gruplarının temel örf-adeti olan zikir-sohbeti kullanarak propaganda yapıyor ve kalpa ve müritlere sürekli zikir yaptırılarak, işçilerin kolhoz işlerinden uzaklaştırılmasına çalışıyorlardı.

Sovyet kaynaklarına göre 1935 yılının ikinci yarısında “Saçlı İşanlar” tarikatının gizli faaliyetleri ortaya çıkarılarak mahkemede yargılandıkları görülmektedir. Mahkeme sürecinde suçlanan 32 kişiden çoğu cezalandırılmıştır. Bu mahkeme sürecinde görüldüğü üzere tarikatın o sıradaki lideri Abdumatallib Satıbaldiyev’dir. Bu gelişmeler Sovyet kaynaklarınca tarikatın sona erdirildiği şeklinde yorumlansa da, tarikatın bu tarihten itibaren daha da gizli faaliyetlerine devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu tarihlerde dine karşı ateizm siyaseti de Sovyetler tarafından yeni yeni uygulama alanına sokuluyordu. 1936’da yapılan Komünist Partisi’nin Şubat toplantısında ve “Pravda” Gazetesinde dine karşı propagandanın en iyi Fergana bölgesinde yürütülmesini ve bu bölgeden en iyi şekilde faydalanılması gerekliliği özellikle vurgulanmaktadır.

Orta Asya’da “Saçlı İşanlar” tarikatının Tacikistan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın Fergana Vadisi bölgelerinde faaliyet gösteren birbiriyle bağlantılı çeşitli grupları olmuştur. Tarikat, Kırgızistan’da esas olarak Oş, Leylek, Batken, Kızıl Kiya, Suluktu gibi güney bölgelerindeki yerleşim birimlerinde yayılmış olup, merkezi Oş şehri olmuştur.

Mambetaliyev’e göre bu tarikatın güçlenmesinde Sovyetlerin sağladığı dine yönelik “özgürlükçü” ortamın da rolü vardı. 1935 yılında tarikatın liderleri hakkında mahkeme sürecinde tanık olarak dinlenenlerden Özbekistan’lı Alim Aminov “Şaçlı İşanlar” tarikatının kalpası İbragim kalpa ile olan konuşması hakkında şöyle demektedir:

- Ben akşam, mescitte divanaların[8] sohbet ettiğini öğrendikten sonra mescite gelsem, adamlar toplanıp oturmuş, ortada divanalar var. Rahmanberdi divana “Hikmet” adlı kitabı okuyup (Ahmed Yesevi’nin kitabı) İbragim kalpa ise oturanlara bazı sözlerin anlamını açıklıyordu.

- Sizler ne amaçla insanların kafalarını karıştırıyorsunuz, diye sordum ben.

Mahmudcan divana bana bakıp, şöyle dedi:

- Sen gazete okuyor musun?

- Okuyorum, sana ne.

- İyi oku, çünkü hiçbir şeyden haberin yok. Sovyet iktidarı herkese istediğini yapmaya izin verdi. Mahmudcan divana oldukça zor Marksizm-Leninizm hakkında, partinin XVII. Toplantısında görüşülen meseleler hakkında konuşarak beni şaşırttı. (Mambetaliyev, 1969: 46)

Tarikat mensuplarının Sovyet karşıtı faaliyetleri gizli gizli devam etmiş, gezici İşanlar ve onlara bağlı kalpalar, divanalar tarafından yayılmıştır. Buna ilişkin Kırgızistan’daki Komünist partinin en güvenilir ateizm uzmanlarından Petraş şu bilgileri sunmaktadır. Ona göre II. Dünya Savaşı sırasında Saçlı İşanlar, halk arasında Müslüman ibadetlerinin yerine getirilmesi, Sovyet ordusuyla savaşa katılınmaması ve savaştan yenik çıkılacağı vb. gibi umutsuzluğa sevk edici propagandalar yaptıklarını ifade etmektedir. Ayrıca, Saçlı İşanlar hareketi içerisinde yer alan kişiler arasında asker kaçaklarından da müritler olduğunu savunmaktadır. (Petraş, 1981: 81) Yine bir başka Sovyet dönemi yazarına göre İkinci Dünya Savaşı’nın yarattığı ortam halkın dine yönelmesine yol açmış, dini ayinler ve kutsal mekanlara yönelik ziyaretler artış göstermiştir. İşte bu ortam Saçlı İşanlar gibi rejim karşıtı tarikatların canlanmasına da zemin hazırlamıştır. (Bayaliyeva, 1981: 56) Daha sonra anlaşılacağı üzere tarikat Sovyet karşıtı faaliyetlerini gizli gizli sürdürmüştür. Bu kez tarikatın liderliğini Abdumatallib Satibaldiyev öldükten sonra onun yerine geçen İşan Tursunbay Madaripov yürütmektedir. Sovyet makamlarınca ilki 1952 ve ikincisi 1959’da olmak üzere Saçlı İşanlara yönelik yeni takibatlara girişilmiş ve yargılama sürecine bir propaganda malzemesi olarak basın organlarında da yer verilmiştir. Konuya Sovyet ideolojisi doğrultusunda yaklaşan ve Kırgızistan’daki dini akımlar konusunda uzman olan Kırgız tarihçi Mambetaliyev de çalışmalarında bu malzemelerden sık sık yararlanmaktadır.[9] (Mambetaliyev, 1969:36-39; 1972: 52-54) Burada Sovyet rejiminin amacının yargılama sürecindeki gelişmeleri kullanmak suretiyle tarikatı ve onun işanlarını halkın gözünden düşürmek olduğu görülmektedir. Basın yayın araçlarının sadece Sovyet ideolojisinin hizmetinde olduğu böyle bir ortamda bu propagandanın belli düzeyde etkili olduğu da söylenmelidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
FERGANA VADİSİ’NDE SAÇLI İŞANLAR HAREKETİ
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Felsefe :: Ateist Düşünceler..-
Buraya geçin: