Şeytan Kilisesi´nin kurucusu ve büyük rahibi Anton S. LaVey Kimdi?
Öldükten sonra Şeytana Tapanlar babasız kaldılar ve ardından ağıtlar yakıyorlar. Oysa LaVey hiç de sanıldığı gibi değildi...
Anton Szandor LaVey 11 Nisan 1930 doğmuştu, Kafkasya kökenli bir aileden geliyordu. Şeytan Kilisesini kurmadan önce aslan terbiyeciliği, polis fotoğrafçılığı, kriminoloji uzmanlığı, oyunculuk ve hipnozitörlük yaptı. Beş yaşından beri müzik yeteneği farkedilmişti; keman, davul, trombon, obua ve piyanı çalabiliyordu. 16 yaşında San Francisco Bale Orkestrası´nda obuacı olarak çalıştı. Daha sonraları elektronik müziğe geçerek, synthesizer technolojisi üzerinde çalışmalar yaptı, yeni bir tür müziği arıyor ve majikal müziği araştırırken, Okült Müzik adını verdiği parçalar besteliyordu. Ona göre insan egoist, çirkin, habis ve korkulması gereken bir varlıktı. Kötü olan şeytan değil, aksine insanın ta kendisiydi ve kötülüklerini Şeytan´ın adının ardına gizliyordu. LaVey bir 30 Nisan gecesinde (Walpurgisnacht-Büyücüler Gecesi) Şeytan Kilisesi´nin açılışını yaptı, örgüt seçkin, yaratıcı ve eksantrik kişilerden oluşuyordu. LaVey; "Kilisenin çağrısı beni tatmin etmiyor. Burada majikal bir formül yok. Oysa dünyasal başarı için belirli kurallar vardır ve Kilise bunları öğretmiyor." diyordu. Grubun amacı bireyselliğin bütünselleştirilmiş enerjisini topladıktan sonra, doğanın karanlık yani bilinmeyen güçlerine ulaşmaktı ve bu gücün adı Şeytan´dı. LaVey, Şeytan´ın sesini dinlediğini söylüyordu ama kızıl pelerinli, boynuzlu, uzun tırnaklı, çatal mızraklı bir Şeytan modeline karşıydı. Gerçek kötülüğün insanın gerçek güdülerinde olduğu görüşündeydi. Bunu anlamak için fazla gayrete gerek yoktu, insanlara bakmak yeterliydi ve gelecek değiştirilmeliydi. LaVey, "Satanik İncil" ve "Satanik Ayinler" adlı kitaplarında bu görüşü ifade ediyor ve bir manifesto halinde ortaya koyuyordu. Neydi Satanizm? Ve daha önemlisi gücü ne kadardı? Cevabı LaVey´den alıyoruz;
"Din insan yaşamının en önemli parçasıdır. Eğer bir insanın elektrikselliği birisinin yaşamını etkileyecek kadar güçlüyse o insanın bir dini var demektir. Ama bunun ille de kutsal kitaplarla ilgisi olması gerekmez, herhangi bir tutku veya elektriksel alan din olabilir. Eğer yaşamınızda dünya dinlerinden birisi önemli bir yer tutmuyorsa, geçir gidersiniz. Sizin için önemli olan neyse, onu bulur ve dininiz haline getirirsiniz. Dinleri yaratmak kolaydır, birçok geleneksel din ya yetersiz ya da gerçekle ilgili değildir, güvenilemez, yorumlar suçluluk üzerinedir ve inancın nedenselliği ve daha önemlisi başkalarına göre niceliği yoktur ve niteliği değişkendir. Satanizm, kişinin temel dinidir çünkü bireyselliği amaçlar ve kişisel ihtiyaçlara öncelik tanır. Gereksiz ayinlere zaman ayırmak zarar verir, ille de kutsal kitabı önünüze açarak, tesbih çekip haçın karşısında olmak istiyorsanız, bunu bir çizgi romanı önünüze koyarak da yapabilirsiniz yani olay beyindedir, şekilde değil.
Satanizm´in öncesinde herşeyde kişisel bir anlam aramak bana uygun geliyordu. İlk olarak inatçılığı din edindim, bu sistem duygusallıktı ama sınırlıydı, herşeye direnmeniz gerekince yemek yiyemiyor veya sevişemiyordunuz. Sonra farklı bir inanç oluşturdum, bunun "Beş Emir"i vardı. 1. Yürüyebiliyorsan, koşma. 2. Durabiliyorsan, yürüme. 3. Durabiliyorsan, oturma. 4. Oturabiliyorsan, yatma. 5. Şekerleme yapabiliyorsan, uyuma. Bu inanç veya koşullandırma, aslında koşarken uyuyanlara karşı bir tavırdı. Freud´un "zevk prensibi" her tür inançta görülen en yüksek uyarıcıdır. Önemli olan öncelik taşıyan bir fetiştir, bir fetiş herşeyi saydamlaştırır, özellikle de yaşama güdüsünü, dinsel fanatizmin temeli budur, her iki dünyada da yaşamak için herşey yapılır. Müzik dinlediğinizde, müziğin sesi öncelik taşır, birisine aşık olmak paylaşmayı unutturur ve en önemli önceliği oluşturur. Dine aşık olmak da, aslında paylaşmanın unutulmasıdır. Eylemin tüketilmesi ve sürdürülmesi dinin ve fetişizmin bütünleşmesi demektir. Bir Satanist´in hobisi ve fetişi Satanizm´dir, Satanizm hoşgörü önerir. Erkek ve kadın arasındaki kimlik sorunu bir Satanist için geçerli değildir.
Dinlerin deneyimleri fetişlerin türlerine bağımlıdır. Her kuram veya tercih mecbur edici adanmalar getirir. Bütün yollar Roma´ya çıkar sözü, ciddi pratiklerin sonucunda yaşanarak anlaşılır. Ama dinler herşeyi en aza indirgemeye çalışırlar, buna karşın insana olan saygıyı yok ettikten sonra fetişizmi en üst düzeye çıkarmaya çalışırlar. Aslında tüm duaların ardında, gerçek fetişler saklıdır; son model bir arabaya sahip olmak gibi. Satanizm dürüsttür ve isteğini açıkça söyler; bunu yaptığı için de bilinç ve bilinçaltı çelişkisini yaşamaz ve huzur bulur. Ben, dünyasal tüm arzuların hak edildiği ve yaşanması gerektiği inancındayım; bunlar kısıtlanamaz. Satanizm, cesareti teşvik eden ve bireysel tercihlere öncelik tanıyan tek dindir, burada ihtiyaçların kabulü temel kuraldır. Bireyselliğin iki yüzlülükten arınmış olarak kutsanması tarafsız taraflılıktır. Satanik reform geçerli sorunların tek çaresidir, buna karşın hiçbir din reform çabasında değildir ve biz onlara mazohistler diyoruz."
LaVey´in ardından çokşey söylenebilir, öğretisi tartışılabilir hatta düşündürücü yönleri vardır. Ama bu daha büyük bir araştırmanın konusu; sözü Şeytan Kilisesi´nin veda mesajıyla bitiriyoruz;
"Efendimiz 29 Ekim´de geçiş yaptı. Anno Satanas; Efendimiz Şeytan, idolümüz ve ikonumuz ve de babamız; onun sözleri ve müziği bizi yaşam yolu boyunca aydınlattı. Hepimiz öleceğiz, bu doğanın gereği ama onun kaybı tüm insanlık için çok büyük bir kayıp. LaVey hala bizimle ve kilisemizin sembolik lideri olarak kalacak. Onun ölümsüz ruhu, bizimle yaşamaya devam edecek, yaşam boyunca ve dünya sona erinceye kadar. Shemhamforash! Hail LaVey!!"
Anasayfa 
Konu: Anton S.LaVey 
Cuma Ağus. 17, 2007 8:01 am
